DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
STERLIN 40,7959 -0.56%
ALTIN 2.441,260,23
BIST %
BITCOIN 2053262-2,02%
Nevşehir
19°

HAFİF YAĞMUR

13 07

ÖĞLE'YE KALAN SÜRE

Prostat kanserinde erken tanı hayat kurtarır

Prostat kanserinde erken tanı hayat kurtarır

ABONE OL
20 Eylül 2022 10:30
Prostat kanserinde erken tanı hayat kurtarır
0

BEĞENDİM

ABONE OL
öne çıkan görsel altı reklam alanı
satır solu reklam alanı 300x250
mobil reklam alanı

Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Şevket Tolga Tombul, pek çok hastanın prostat taraması sırasında yapılan muayene nedeniyle üroloji hekimine başvurmaktan kaçındığına dikkat çekti. Doç. Dr. Tombul, prostat kanserinin her zaman belirti vermediğini belirterek, “Tanı geç konulursa, hastalık evre atlayıp tedavisi daha zor aşamalara gelebilir. Bu nedenle rutin kontrol çok önemli” dedi.

paragraf sonrası reklam alanı

Erkeklerde akciğer kanserinden sonra en sık görülen kanser türü prostat kanseri olarak biliniyor. Bu konuya dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için sağlık gündeminde yer alan “Prostat Kanseri Farkındalık Ayı” nedeniyle konuşan Acıbadem Kayseri Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Şevket Tolga Tombul, hiçbir semptom olmamasına rağmen kişinin prostat kanseri olabileceğini söyledi.

“Erken dönemde tanı ve tarama çok önemli”

Yaşla birlikte ileri evrelerde hastanın yaşam beklentisinin azalmasından dolayı erken dönemde tanı ve taramanın çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Tombul, “Erkeklerde yaşla birlikte prostat dokusu erkeklik hormonunun da etkisiyle yavaş yavaş büyüyor. Fiziksel büyüklüğü arttıkça da idrar problemlerine yol açıyor” dedi. Günümüzde çoğu hastanın, bu idrar problemleri ortaya çıkınca doktora başvurduğunu anımsatan Doç. Dr. Tombul, “Bizler diyoruz ki, prostat kanseri her zaman belirti vermez, sadece idrarla ilgili semptomlar değil, hiçbir semptom olmadan da sadece PSA yüksekliği ya da prostat muayenesinde tespit edilecek sertliklerle de tanı koyulabilir. Bu nedenle hiçbir semptom vermeyen hastalarımızda bile özellikle ailesinde prostat kanseri riski olan ya da ailesel meme ve yumurtalık kanseri hikayesi olan kişilerde 45, olmayan hastalarda ise 50 yaşından sonra bu tür ürolojik kontrolleri öneriyoruz” diye konuştu.

3. paragraf sonrası reklam alanı

“Muayeneden çekinip hekime başvurmuyorlar”

paragraf sonrası reklam alanı

Hastaların hekime başvurmasındaki en büyük engelin “prostat taraması sırasında yapılan muayene” olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Tombul, “Parmakla muayene olmasından dolayı muayeneden kaçınılıyor. Ancak hastalarımız bundan korkmasınlar. Bu kaçınmaların neticesinde hastalık evre atlayıp tedavisi daha zor aşamalara gelebilir” ifadelerini kullandı.

“Prostat kanseri çıkmasa dahi rutin kontrollere devam edin”

Yapılan testler sonucunda prostat kanseri çıkmasa bile vatandaşların rutin kontrollerine devam etmeleri gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Tombul, “Normal süreç içerisinde taramalarımızı, PSA kan testiyle ve makattan parmakla muayene ile yapıyoruz. Bunlarda şüpheli bir durum tespit ettiğimizde hastalarımızın çekilecek olan prostat MR’ı ile prostatında kanser şüphesi olan lezyonun olup olmadığını araştırıyoruz. Eğer ki herhangi bir lezyon tespit edilirse yeni nesil gelişen MR füzyon teknolojileriyle bu hastamızdan biyopsi alarak prostat olup olmadığını araştırıyoruz. Prostat kanseri çıkmadığı zaman takibimize rutin aralıklarla muayene ile devam ederken, prostat kanseri çıktığı zaman hastalığın evresine göre cerrahi, radyoterapi, hormonel ya da kemoterapi tedavileri uygulayabiliyoruz. Erken evrede tanı aldığımız zaman tedaviyi cerrahi ya da radyoterapi ile yapabiliyoruz. Cerrahiyi ise açık, laparoskopik ya da laparoskopi yardımlı robotik cerrahi yöntemlerinden biri ile gerçekleştirebiliyoruz” diye konuştu.

“Erken tanıyla 10 yıllık yaşam beklentisi yüzde 90’ın üzerine çıkıyor”

paragraf sonrası reklam alanı

Erken evrede tanı almış bir prostat kanseri hastasının ister cerrahi tedavi ister radyoterapi almış olsun 10 yıllık yaşam beklentisinin yüzde 90’ların üzerine çıktığının altını çizen Doç. Dr. Tombul, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Ancak tanıda geç kalındığında hastalar bazen patolojik kemik kırıklarıyla idrar yapamama, idrarında kanama şikayetleri ya da başka yerlere sıçrama nedeniyle oluşabilecek şikayetler yaşayabiliyor. Bu durumda da tedaviler çok değişik boyutlara varıyor. Öyle ki hormonel tedavilerin yanında radyoterapi ve kemoterapi de gerekebiliyor. Hasta bu süreç içerisinde tanıda geç kaldığı zaman yayılmanın getirdiği komplikasyonlarla uğraşmak zorunda kalıyor. Belirti vermesini beklemeye gerek yok. Hemen çekinmeden doktor kontrolünün yapılması, prostat kanserinin erken tanısında çok önemli rol oynuyor.”

Kaynak: İhlas Haber Ajansı
Kaynak: İhlas Haber Ajansı

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SON DAKİKA HABERLERİ

reklam alanı13
reklam alanı 14

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

n50 İhbar Hattı